Suriye'de Gelecekteki Avrupa Stratejisinin Özellikleri
Tem 10, 2025 1341

Suriye'de Gelecekteki Avrupa Stratejisinin Özellikleri

Font Size

Avrupa Konseyi, 23 Haziran 2025'teki toplantısında Suriye konusunda kendisine sunulan 18 maddelik sonuç bildirgesini onaylamıştır. Konsey, geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara ve geçiş hükûmetinin, ayrımcılık yapılmaksızın tüm Suriyeliler için insan hakları ve temel özgürlüklerin yanı sıra ulusal uzlaşı, hukukun üstünlüğü ve kuvvetler ayrılığı temelinde yeni bir Suriye inşa etme ve ülkenin çeşitliliğini tam olarak koruma taahhüdünü memnuniyetle karşılamış, ülkede devam eden siyasi geçiş sürecini de ihtiyatlı bir şekilde karşılamıştır. Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) dahil olmak üzere uluslararası soruşturma komisyonlarıyla devam eden iş birliğini memnuniyetle karşılamıştır. Ayrıca hükûmetin terörizmle mücadele, Captagon üretimini durdurma ve Suriyeli mültecilerin geri dönüşünü kolaylaştırma konularındaki taahhüdünü de memnuniyetle karşılamıştır. 

Sonuçların iki ana yönde yol aldığı söylenebilir: Birincisi, Suriye'ye yönelik gelecekteki Avrupa stratejisini ortaya koyarken, ikincisi, Avrupa Birliği'nin Suriye hükûmetinden beklentilerini ortaya koymaktadır. 

1. Avrupa'nın Suriye'ye yönelik gelecekteki stratejisinin özellikleri: 

 Avrupa Birliği'nin Suriye sivil toplumuyla uzun süredir devam eden iş birliğinin ve desteğin sürdürmesi. 

  BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 (2015) sayılı kararının temel ilkelerine dayanarak, BM Suriye Özel Temsilcisi ve ekibinin çalışmalarının desteklemeye devam edilmesi. 

Esad rejimi, DAEŞ ve diğer terörist veya silahlı gruplarca Esad rejimi döneminde ve sonrasında işlenen tüm kıyımların hesabının sorulmasını sağlamak amacıyla Suriye ve uluslararası toplumun çabalarının desteklenmeye devam edilmesi. 

  Uluslararası, Tarafsız ve Bağımsız mekanizmayı, Uluslararası Soruşturma Komisyonu'nu ve Suriye'deki Kayıp Kişiler Bağımsız Kurumu'nun desteklenmeye devam edilmesi. 

  Yerel ve ulusal düzeyde ara buluculuk ve uzlaşı çabalarının desteklenmeye hazır olunması. 

   Diğer ortaklarla birlikte güvenlik alanındaki reform sürecinin desteklenmeye hazır olunması. 

   Üretim tesisleri de dahil olmak üzere Suriye'deki tüm kimyasal silahların araştırılması, güvence altına alınması ve tamamen imha edilmesi amacıyla Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'nün faaliyetlerinin, mali destek de dahil olmak üzere desteklenmeye devam edilmesi. 

   Acil müdahale, erken iyileşme, Suriye'nin istikrar ve yeniden yapılanma yolunda desteklenmesi için sağlanan insani fonlar konusunda öncü bir rol oynanmaya devam edilmesi. 

Suriye'ye güvenli, onurlu, gönüllü ve sürdürülebilir dönüş için koşulların oluşturulmasına yardımcı olma taahhüdü ve gönüllü olarak geri dönmek isteyenlerin desteklenmeye hazır olunması. 

Avrupa Birliği, Suriye'deki AB misyonunun tam olarak yeniden faaliyete geçirilmesiyle Şam'da daha güçlü ve daha kalıcı bir diplomatik varlık sağlayacaktır. 

2.   Avrupa Birliği'nin Suriye hükûmetinden beklentileri 

•   Güçlü ve bağımsız yargı kurumlarının kurulması konusunda çalışmalar yürütülmesi. Avrupa Birliği, bu çabaları desteklemeye hazır olduğunu dile getirmiştir. 

Uluslararası hukuka uygun olarak kamu düzeninin sağlanması, silahlı gruplar üzerinde denetim sağlanması, etnik veya dini kökenlerine bakılmaksızın tüm Suriyelilerin korunması ve tüm faillerden hesap sorulması. 

   Yerel ve uluslararası sivil toplum kuruluşları ile bağımsız medya için tehdit, sindirme ve idari engellerden uzak, güvenli ve elverişli bir ortam sağlanarak toplumsal alanın korunması. 

   Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsüne katılım ve mahkemenin yargı yetkisinin kabul edilmesi. 

•  Terörizm ve şiddet yanlısı radikal unsurların tamamının dışlanması, ordu ve güvenlik güçlerine dahil edilmemesi. 

  Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırganlığının kınanarak, BM Genel Kurulu'nda bu konuda olumlu oy kullanılması, Esad rejimin Ukrayna ve Gürcistan'ın egemenlik ve toprak bütünlüğünün ihlalini tanımaya yönelik kararlarının iptal edilmesi. 

Rusya ve İran'a karşı sert bir tavır takınan Avrupa Birliği, bu iki ülkenin Suriye'de şiddeti körükleme ve istikrarsızlaştırma konusunda suç ortaklığı yapmasından endişe duyduğunu dile getirmiştir. 

Türkiye ile ilişkiler konusunda rekabetçi ve bağımsız pozisyonların, politikaların benimsenmesi. Avrupa Birliği, Türkiye'nin güvenlik endişelerinin ele alınması gerektiğinden bahsetse de, bunun tüm Suriyelilerin güvenlik ve temel haklardan yararlanmasını sağlayarak yapılması çağrısında bulunmuştur. 

DAEŞ'e karşı Küresel Koalisyon ile etkileşime geçilmesi, Suriye'deki tüm yabancı terörist savaşçıların oluşturduğu tehdidin kararlı bir şekilde ele alınması,  radikalizmin ortadan kaldırılması, şu anda Hol ve Roj kamplarında bulunan Suriye vatandaşlarının rehabilite edilmesi ve yeniden topluma kazandırılması, terör eylemleri gerçekleştirmesinden veya yardım etmesinden şüphelenilenlerin kovuşturulmasının desteklenmesi. 

   Suriye'nin kimyasal silah programının tamamen ortadan kaldırılması ve yayılma riskinin ele alınması için bir sonraki adımların hızla uygulanmasının sağlanması. 

    Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile işbirliği yapılması, Suriye'de NPT Anlaşması'nın tam olarak uygulanmasının sağlanması, geçmiş faaliyetlerle ilgili çözümsüz kalmış konuların açıklığa kavuşturulması, UAEA ile gerekli ek protokolün imzalanması ve gecikmeksizin yürürlüğe koyulması. 

Sonuç olarak Avrupa Birliği, Esad rejiminin düşmesinden bu yana yeni hükûmete karşı olumlu bir duruş benimsemiştir. "Normalleşmeye hayır, yaptırımların kaldırılmasına hayır ve yeniden yapılanmaya hayır" şeklinde belirlemiş olduğu önceki stratejisinin üç temel ayağında değişikliğe gitmiştir. Yeni hükûmetle ilişkileri normalleştirerek, siyasi ve diplomatik olarak açılım sağlamış ve Suriye'ye karşı uygulanan yaptırımları kaldırmıştır. Ancak yeniden yapılanmaya yönelik stratejisini değiştirmemiş, insani müdahale ve erken iyileşme düzeyinde bırakmıştır. 

Suriye'de gerçek ve kalıcı istikrar ancak yüz milyarlarca dolar değerinde olduğu tahmin edilen büyük bir yeniden yapılanma projesiyle sağlanabilir. Avrupa Birliği dışında hiçbir taraf, bu projenin tasarlanıp uygulanmasını denetleyebilecek kapasitede görünmemektedir. Suriye'de şu ana kadar yaşananlara yeniden yapılanma denilmesi mümkün değildir. Çünkü yapılan tüm sözleşmeler birkaç milyar doları geçmemekte ve sınırlı sayıda sektörde gerçekleştirilmektedir. 

Son olarak, Avrupa Birliği'nin yeniden yapılanma sürecine etkin bir şekilde dahil olması, sonuç bildirgesinde ve Avrupa yetkililerinin açıklamalarında yer alan birçok gereklilik ve koşulun karşılanmasına bağlıdır. Bu, Suriye hükûmetini daha fazla çaba göstermeye, Avrupa Birliği'ni bu konuda stratejisini değiştirmeye ikna etmeye davet etmektedir. Ayrıca hükûmeti, şu anda beş yıl olarak belirlenen geçiş döneminin süresini yeniden gözden geçirmeyi tartışmaya açma konumuna getirebilecektir. Ülke geçiş sürecinde kaldığı sürece yeniden yapılanmanın gerçekleşmesi mümkün görünmemektedir.